SPM Seminer: “Binyıl Kalkınma Hedefleri ve Yoksul Odaklı Büyüme”
TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği seminerde, Hazine Müsteşarlığı'ndan "Binyıl Kalkınma Hedefleri ve Yoksul Odaklı Büyüme" başlıklı çalışma Dr. Ergül Halisçelik tarafından sunuldu.
Seminer konusu:
Yoksulluğun azaltılması, sağlık, eğitim, cinsiyet eşitliği, çevre ve insan refahını etkileyen diğer birçok konuda 60 göstergeyi kapsayan Binyıl Kalkınma Hedefleri gerek küresel düzeyde gerekse ülkeler bazında en geniş tanımlı kalkınma ve yoksullukla mücadele göstergeleridir. Bu çalışmada, parasal olmayan göstergelerin yanı sıra parasal göstergeden (kişi başına gelir) de faydalanarak yoksulluk ve kalkınma olgusu çok boyutlu bir perspektifle Binyıl Kalkınma Hedefleri ve Yoksul Odaklı Büyüme çerçevesinde analiz edilmiştir.
Ekonomik büyüme, gelir dağılımı, yoksulluk ve kalkınma göstergeleri arasında bir korelasyonun olduğu ve kalkınmanın ekonomik büyüme, gelir gibi parasal ve eğitim, sağlık, cinsiyet eşitliği gibi parasal olmayan birçok göstergeyi de içinde barındıran çok boyutlu bir kavram olduğu sayısal analizlerle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca çalışmada, aşağıdaki sorulara objektif kriterle cevap arayıp; ülkelerin kalkınma düzeyinin-başarılarının ölçülerek mukayese edilmesi, ülkelerin kalkınmada önceliklerinin belirlenerek fonların ekonomik, verimli ve etkin bir şekilde hangi alanda kullanılması gerektiği hususlarına yer verilmiştir.
- Büyüdük ama kalkındık mı? Ülkeler gelir ve gelir dışında YAKINSIYOR mu?
- Bir ülkede kişi başına gelirin yüksek olması, tek başına o ülkenin kalkınmış, gelişmiş ülke olarak kabul edilmesi için yeterli midir?
- BÜYÜMEYE-GELİRE aşırı odaklanarak İNSANİ GELİŞMEYİ ve YAŞAM KALİTESİNİ-REFAH VE MUTLULUĞU ıskalıyor muyuz?
- Büyüme kapsayıcı mı? Yoksullara da yansıyor mu?
- Uluslararası ve yerel fonlar kalkınmada etkin kullanılıyor mu? Performansa dayalı fon dağıtım mekanizması nasıl olmalı?
- Fonlar ülkelerin önceliklerine göre nasıl kullanılmalı?
- Türkiye’nin performansı başta G20 üyesi olmak üzere yükselen ekonomilerle kıyaslandığında ne durumdayız?
Çalışmada başta, 44 gösterge, 19 hedef ve 8 amacın ağırlıklı ortalamaları baz alınarak, İnsani Gelişmişlik Endeksi (HDI)’de de yer alan 187 ülkenin 1990-2015 dönemini kapsayan çok boyutlu Binyıl Kalkınma Hedefleri endeksi oluşturulmuş ve ülkelerin kalkınma düzeyleri ve hedefleri gerçekleştirme konusundaki performansları ölçülmüştür. Elde edilen sonuçlar HDI sonuçlarıyla da karşılaştırılmıştır. Ayrıca çalışmada kalkınmada parasal ve parasal olmayan göstergelerin ağırlığı ölçülmeye çalışılmış ve yoksulluk, büyüme, eşitsizlik ve kalkınma arasındaki ilişki nitel ve nicel verilerle ortaya konulmuştur. Panel verileri kullanarak, aralarında Türkiye’nin de olduğu yükselen ekonomilerde yoksul odaklı büyüme üzerine ampirik çalışmalarda analiz edilen dönemlere bağlı olarak aynı ülkeler için farklı sonuçlar elde edilmiştir.
Ülkelerin kalkınmışlık düzeyi 2015 yılı istatistik sonuçları baz alınarak 5 kategoride “ÇOK YÜKSEK” den “ÇOK DÜŞÜK” kalkınmışlık düzeyine doğru sıralanmıştır. Maksimum endeks değeri 1 olmak üzere, öncelikle maksimum endeks değerinden 0.2 standart sapma değeri kadar uzak olan ülkelerin kalkınmışlık düzeyi “ÇOK YÜKSEK” olarak belirlenmiştir. Daha sonra ise, maksimum değerden her aşamada bir standart sapma değeri eksilterek ülkelerin kalkınmışlık düzeyi bir derece düşürülerek “YÜKSEK”, “ORTA”, “DÜŞÜK” ve “ÇOK DÜŞÜK” olmak üzere ülkelerin kalkınmışlık düzeyi 5 kategoriye ayrılmıştır.
Ayrıca ülkelerin hedefi gerçekleştirmedeki başarı düzeyleri ise temel yıl (1990) ve hedef yıl (2015) değerleri karşılaştırılarak belirlenmiştir. Ülkelerin başarı düzeyleri 2015 yılı tahmini istatistik sonuçlarına göre 5 kategoride “ÇOK BAŞARILI”dan “BAŞARISIZ”a göre değerlendirilmiştir. Hedefi gerçekleştiren veya hedeflenenden daha iyi performans gösteren ülkeler “ÇOK BAŞARILI” olarak nitelendirilmiştir.
Çalışmada yapılan analizler sonucunda oluşturulan, gerek BKH Endeks ve başarı düzeyi ve gerekse YOB sonuçları ülke ortalamalarını göstermektedir. Ancak bu sonuçlar ülkedeki bölgelere, etnik kökene, gelir gruplarına, cinsiyete, kent-kır ayrımına göre farklılıklar gösterebilmektedir. Bu farklılıkları dikkate alarak yapılabilecek hesaplamalar, hem uluslararası fon sağlayıcı kuruluşların hem de ilgili ülke karar vericilerinin nerede, hangi alanda, kimlere nasıl ve ne düzeyde fon sağlanması konusunda veri teşkil edip selektif politikaların uygulanmasına katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda ülkeler arasında kalkınmışlık seviyesi farklılığı ortaya konarak, daha objektif kriterlere bağlı olarak ülkeler sıralanacak ve uygulanacak sosyo-ekonomik politikalar tespit edilecektir.
Sunuma ulaşmak için [tıklayınız]