SPM, “Göç ve İstihdam” konulu raporun Tanıtım Toplantısı’na katıldı

Türkiye İş Kurumu ve Birleşmiş Milletler kuruluşları olan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile işbirliğinde uygulanmakta olan “Birleşmiş Milletler Ortak Programı: Herkes için İnsana Yakışır İş – Ulusal Gençlik İstihdam Programı ve Antalya Pilot Bölge Uygulaması” kapsamında Doç. Dr. Helga Ritterberger Tılıç koordinatörlüğünde hazırlanan “Göç ve İstihdam: Antalya Kent Merkezi Çalışma Hayatı” çalışması, 15 Mayıs 2012 tarihinde Ankara Dedeman Otel’de düzenlenen “Göç ve İstihdam: Antalya Kent Merkezi Çalışma Hayatı Raporu Tanıtım Toplantısı”nda kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantıya TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni temsilen Araştırmacı Damla Marangoz katıldı.

Göçün işgücü piyasası düzenlemelerindeki rolünü incelemek ve göç akımlarının işgücü piyasasındaki mesleki değişiklikler üzerinde etkilerini daha iyi anlamak amacıyla gerçekleştirilmiş olan çalışmanın ana bulgularının paylaşıldığı toplantıya ilgili kamu kuruluşlarının, sosyal tarafların ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenler katıldı.

Toplantı Dr. Meera Sethi (Misyon Şefi, Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Ofisi), Abdülkadir Yanici (Aktif İşgücü Hizmetleri Daire Başkanı, İŞKUR) ve Halil Serdar Cevheroğlu (Vali Yardımcısı, Antalya Valiliği)’nun açılış konuşmaları ile başladı. Dr. Meera Sethi’nin oturum başkanlığını yaptığı toplantının daha sonraki oturumunda panelistler Doç. Dr. Helga Ritterberger Tılıç (ODTÜ), Prof. Dr. Gülay Toksöz (Ankara Üni.), Doç. Dr. Hakan Ercan (ODTÜ) ve Abdi Öncel (TÜİK Antalya Bölge Müdürü) çalışmanın bulgularını katılımcılarla paylaştılar.

Toplantıdaki en dikkat çekici bulgulardan biri “mevsimlik işçi” kavramı ile ilgili idi. Literatürde “mevsimlik işçi” kavramı geçici bir istihdam gibi algılansa da bu çalışmada, mevsimlik işçi olarak göç eden insanların çoğunun hayatları boyu tüm aile bireyleri ile birçok ile mevsimlik işçi olarak gittikleri ve bunu bir yaşam biçimi haline getirdikleri gösterildi.

Çalışmanın ilginç bulgularından biri de “göç”ün o ildeki işgücü piyasaları açısından bir “tehdit” olarak algılanması ile ilgili idi. Çalışmaya göre kendilerini Antalya’nın yerlisi olarak gören gençlerin tarım ve inşaat sektöründe çalışmak istemedikleri için göçmen gençleri kendilerine rakip görmedikleri ortaya çıkarıldı. Bu örneğin göçü Antalya örneği için bir tehdit olmaktan çıkardığı vurgulandı.

Çalışmada ayrıca bu bölgelere gelen mevsimlik işçilerin içinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden gelen göçmenlerin ağırlıklı olduğu ve genellikle eğitim seviyesi düşük kişilerden oluştuğuna dair önyargının geçerli olmadığı gösterildi. Sanılanın aksine, Antalya bölgesine mevsimlik işçi olarak göç eden kişilerin özellikle komşu iller olmak üzere her bölgeden geldikleri ve eğitimli oldukları ortaya çıkarıldı.

DM/15-05-12    İBA/15-05-12