SPM Seminer: “Türkiye'de İç Göçün Siyasi Katılıma Etkisi”

19 Mart 2014

19 Mart 2014 Çarşamba günü saat 10.00-12.00 arasında TOBB ETÜ SPM'nin düzenlediği seminerde, University of Illinois at Chicago Ekonomi Bölümü'nden Prof. Dr. Ali Akarca “Türkiye'de İç Göçün Siyasi Katılıma Etkisi” başlıklı bir seminer verdi.

Seminer konusu:

Son altmış yıl içinde her beş yıllık dönemde Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 7-8’i bir ilden diğerine yer değiştirmiştir. Bu büyük iç göç, doğduğundan başka bir ilde yaşayanların ülke nüfusu içindeki payının 1950’deki yüzde 12'lik değerinden, 2011’de yüzde 39’a çıkmasına yol açmıştır. Çalışmada, nüfustaki bu oynaklığın ve diğer sosyoekonomik, demografik, politik ve kurumsal faktörlerin siyasi katılım üzerindeki etkileri, bu faktörlerin kontrol edildiği bir ortamda, 2011 milletvekili seçimi verileri kullanılarak ölçülmüştür. Göçün, hem göç veren hem de göç alan illerdeki etkileri incelenmiştir. Robust regresyon yöntemi ile elde edilen sonuçlara göre, seçime katılım ile eğitim seviyesi arasında ters U şeklinde, seçime katılım ile yaş arasında ise U şeklinde bir ilişki saptanmıştır. Yaş faktörü, kuşaklar arası farklılıkları da yansıtmaktadır. Bir ilin nüfusunun büyüklüğü, milletvekili sayısının yüksekliği, seçime katılan partilerin çok olması ve uzak ara önde olan (başat) bir partinin varlığı o ilin oy verme oranını düşürmektedir. Belli bir il doğumlu nüfus içinde başka bir ile göçenlerin payındaki her yüzde birlik artış, ildeki katılım oranını 0.13 puan azaltırken; il nüfusu içindeki göçmenlerin payındaki her yüzde birlik artış ildeki katılım oranını 0.06 puan düşürmektedir. Ancak, farklı bölgelerden gelen göçmenlerin çok sayıda yoğunlaştığı yerlerde, göçmenlerin kendilerinden birini seçme fırsatı yakalamaları, bahsedilen son ters etkiyi önemli ölçüde azaltmakta; hatta bazı durumlarda pozitif bir etkiye çevirmektedir.

Ana Bulgular:

- Göç, hem göç alan hem de göç veren ilde, siyasi katılımı düşürüyor.

- İl nüfusunun büyüklüğü ve milletvekili sayısının yüksekliği de seçime katılımı azaltıyor.

-Ancak, göçmenlerin çok sayıda yoğunlaştığı ve milletvekili sayısının yüksek olduğu yerlerde, göçmenlerin kendilerinden birini seçme fırsatı yakalamaları, yukarıda bahsedilen ters etkileri önemli bir ölçüde törpülüyor, hatta bazı durumlarda pozitif bir etkiye çeviriyor.

Yan Bulgular:

- En az beş yıllık eğitim alanların oranındaki artış seçime katılım oranını da arttırıyor. Beş yıl üstü eğitimlilerin oranındaki artış ise siyasi katılımı arttırmıyor, hatta yüksek eğitimlilerin oranındaki artış oy verme oranını düşürüyor.

- Seçime katılımın en yüksek olduğu kuşak 1950 öncesi doğanlar. Onu takip eden kuşakta katılım önemli ölçüde azalıyor. Ancak, bu düşüşün 1980 sonrası doğup ilk seçimi 2002 olan son kuşakta bir miktar telafi olduğu görülüyor.

- Tek partinin tüm milletvekillerini kazandığı illerde (81 ilin 14’ünde) oy verme oranı daha düşük oluyor.

- Seçime katılan parti sayısındaki artış da seçime katılımı olumsuz etkiliyor.

- Oy verme alışkanlık kazandırıyor. Bir önceki seçimde oy verme oranının yüksek olduğu illerde sonraki seçimlerde de katılım yüksek oluyor.

Sunuma ulaşmak için buraya tıklayınız.


İlgili Haberler

Bugün